Merhabalar sevgili okurlarım!
Bugün çok "hassas" bir konuya parmak basıyoruz. Aynaya her baktığınızda gözünüze çarpan o küçük detay... Belki hafif bir burun kemeri, belki gülümserken biraz aşağıya düşen bir burun ucu, belki de küçük bir asimetri. Bu durum sizi rahatsız ediyor ama "ameliyat" kelimesi, narkoz, tamponlar, iyileşme süreci gibi düşünceler sizi korkudan bir adım geri itiyor, değil mi?
Sizi o kadar iyi anlıyorum ki! Çoğumuz "o büyük değişimi" istiyor ama "bıçak altına yatma" fikrinden çekiniyoruz.
Peki ya size, o korktuğunuz senaryoların hiçbirini yaşamadan, sadece 15-20 dakikalık bir işlemle, o rahatsız olduğunuz görüntüyü "kamufle etmenin" mümkün olduğunu söylesem?
İşte bu noktada, estetik dünyanın en popüler ve en "tatlı" çözümlerinden biri olan ameliyatsız burun şekillendirme veya diğer adıyla "sıvı rinoplasti" devreye giriyor.
Nedir Bu "Sıvı Rinoplasti" Dedikleri?
Aslında bu bir "kamuflaj sanatı". Ameliyatsız burun şekillendirme, burnu küçültmez, ancak burnun anatomik yapısına dokunmadan, onu daha pürüzsüz, daha kalkık ve daha orantılı gösterir.
Bunu yaparken de iki süper kahramanımız var:
Hyaluronik Asit Dolgular: Vücudumuzda zaten doğal olarak bulunan, güvenli, zamanla eriyebilen dolgulardır.
Botoks (Botulinum Toksin): Özellikle burun ucunu aşağı çeken kasları gevşetmek için kullandığımız minik bir dokunuştur.
Burun Dolgusu ile Neler Yapabiliyoruz? (Şaşıracaksınız!)
Dediğim gibi, bu bir küçültme işlemi değil, bir "illüzyon". Tıpkı bir heykeltıraşın küçük eklemelerle heykeli mükemmelleştirmesi gibi, biz de dolguyu stratejik noktalara enjekte ederek:
Burun Kemerini Gizleyebiliyoruz: En sık yaptığımız işlem budur. Kemerin hemen üstünü ve altını (burun kökünü) doldurarak, o kavisli, "gagamsı" görünümü düz bir profile dönüştürürüz. Sonuç? Sanki kemeriniz törpülenmiş gibi pürüzsüz bir burun sırtı!
Burun Ucunu Kaldırabiliyoruz: Burun ucunun altına ve kıkırdakların destek noktalarına yapılan küçük dolgu enjeksiyonları, burun ucuna "kaldırma kuvveti" uygular ve daha kalkık, daha zarif bir görünüm sağlar.
Asimetrileri Düzeltiyoruz: Burnun bir tarafındaki küçük bir çöküntü veya eğrilik, diğer tarafa yapılan milimetrik dolgu ile simetrik hale getirilebilir.
Ameliyat Sonrası Pürüzleri Gideriyoruz: Daha önce rinoplasti olmuş ama burun sırtında küçük düzensizlikler kalmış hastalar için revizyon ameliyatı yerine dolgu harika bir seçenektir.
Peki ya Botoks?
Eğer sadece gülerken burun ucunuz aşağı doğru düşüyorsa, suçlu muhtemelen üst dudağınızla burun ucunuzu birbirine bağlayan o minik kastır. O kasa yapılan ufacık bir botoks dokunuşu, kasın çekme kuvvetini azaltır ve siz kahkaha atarken bile burun ucunuzun sabit kalmasını sağlar.
Dürüst Olalım: Bu İşlem Kimler İçin UYGUN?
Bu kısmı çok önemsiyorum, çünkü size hayal satmak değil, doğru yolu göstermek istiyorum:
EĞER:
Ameliyattan ve narkozdan korkuyorsanız,
İyileşme süreci için (işten izin alma vb.) vaktiniz yoksa,
Burnunuzdaki sorun "minimal" ise (hafif kemer, hafif düşüklük),
Kalıcı bir değişiklikten önce "Acaba bana yakışır mı?" diye bir deneme yapmak istiyorsanız,
Geçici ve geri döndürülebilir bir çözüm arıyorsanız...
...İşte o zaman ameliyatsız burun dolgusu sizin için biçilmiş kaftandır!
Kimler İçin Uygun DEĞİL?
EĞER:
"Burnum küçülsün" istiyorsanız (Unutmayın, dolgu hacim ekler, çıkarmaz),
Çok büyük bir kemeriniz veya ciddi bir burun eğriliğiniz varsa,
Nefes alma sorunu gibi fonksiyonel bir probleminiz varsa (Bu cerrahi bir konudur),
"Bir kere yaptırayım, ömür boyu kalsın" diyorsanız (Dolgular 9-18 ay arası erir)...
...İşte o zaman sizin için doğru strateji rinoplasti (ameliyat) olabilir.
Süreç Acıyor mu? Hemen Hayata Dönebilir miyim?
İşlemin en sevdiğim yanı da bu!
Önce burnunuza güçlü bir anestezik krem sürülür, güzelce uyuşması beklenir.
İşlem, uzman ve anatomiye hakim bir hekimin elinde yaklaşık 15-20 dakika sürer.
Minimal bir acı hissedersiniz (çoğu hastamız "hiç beklemediğim kadar rahattı" der).
İşlem biter bitmez aynaya bakar ve sonucu ANINDA görürsünüz!
Klinikten çıkar, kahvenizi içer ve sosyal hayatınıza veya işinize dönersiniz. Belki ertesi gün minik bir morluk veya ödem olabilir, o kadar!
Sevgili okurlarım, estetiğin amacı sizi başkasına dönüştürmek değil, sizin en iyi versiyonunuzu ortaya çıkarmaktır. Bazen bu 15 dakikalık bir dolgu dokunuşuyla, bazen de daha kapsamlı bir cerrahi planlama ile olur.
Önemli olan, sizin ne istediğiniz ve hangi yöntemin size gerçekçi bir mutluluk sunacağıdır.
Eğer siz de aynadaki o küçük detaydan rahatsızsanız ama o büyük adımdan korkuyorsanız, gelin bir kahvemizi için. Burnunuza birlikte bakalım ve sizin için en doğru stratejinin ne olduğuna dürüstçe karar verelim.
Unutmayın, korkularınızın sizi mutsuz etmesine izin vermek zorunda değilsiniz!
Sevgi ve sağlıkla kalın,